Ben, Fotoğraf ve Düğün Fotoğrafçlığı

BİR DÜĞÜN FOTOĞRAFÇISININ HİKAYESİ | 15.03.2016

Bu ilk yazım ve özel bir şeyler yazmak istedim ama bir kalıp belirlemek sanırım işlerimi biraz zorlaştırdı. Bazen spontane gelişmesi, içinden geleni doğrudan yansıtması ve düşüncelerin özgürce sıralanması gerekiyor. O halde yazının geri kalan kısmında bunu deneyeceğim.

Fotoğrafla buluşmam;

Aslında fotoğraf ile ilk buluştuğum an benzer duyguları hissediyordum. Her şey o an gelişiyordu. Üretirken kendimi soyutlanmış hissediyor; müthiş bir heyecan ve keyif duyuyordum. Galiba insan kendini tüm dünyadan soyutlayabildiği;, tüm kaygı ve endişelerini toz bulutuna çevirecek bir şey bulduğunda; o tüm hayatına işlemeye ve yayılmaya başlıyor.

Ben de bu yayılıma izin verip, duygularımı takip ettim ve fotoğraf alanında akademik eğitim aldım ve fotoğraf sanatına yöneldim. Sonrasında ise Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatla Fakültesi Fotoğraf alanında eğitim almaya başladım.

Tarz arayışım;

Tüm bu süreç beni çok mutlu ediyor ve kendi tarzımın peşine düşmeye; her neredeyse ona ulaşmaya çalışıyordum. Bir dönem kendimi fine art stilinde, bir dönem sokak fotoğrafçılığı, bir dönem ise belgesel; hikaye fotoğrafçılığına daha yakın hissediyordum. Günü sonunda; hepsi bir potada erimeye başlamıştı.

Çünkü, kendilerine özgü ruhları vardı ve hepsi bir yerinden yaratım sürecine etki ediyor, farklı bir duyguyu ortaya koyuyor, farklı zamanlarla uyum sağlayabiliyordu.

Sonra ne çekmek istediğin sorusu akla geliyor?

İşte bu konuda çok şanslı olduğumu itiraf edebilirim. Çünkü kendime gerçek anlamda hiç kısıtlama koymamıştım, sınırlar çizmemiş sürekli denemek istemiştim. Bu da bana çok farklı alanlarda, farklı sektörlerde çok farklı türlerde işler ortaya koyma imkanı tanıdı.

Taki ilk “düğün çekimi”ne kadar…

Evet, ilk defa düğün çekimi için teklif almıştım ve ne yapacağım konusunda, yada bana ne hissettireceği ile ilgili en ufak bir fikrim yoktu. Düğün fotoğrafçılığı, o zamana kadar pek de haşır neşir olmadığım, detaylarını bilmediğim bir alandı. Bu yüzden şüphelerim vardı ama benden düğün hikayelerini anlatmamı isteyen çift, o kadar çok güveniyordu ve istekliydi ki, heyecanları beni de sarmıştı.

Ve taşlar yerine oturdu…

Tahmin edileceği gibi tüm düğünlerini çekmiştim. Onlar çok memnundu, ben ise çok şaşkın! Şaşkındım, çünkü bir çekimin öylesi bir dinamizminin ve heyecanının olması, aşk gibi çok doğal ve büyük bir duygunun fotoğraflara etkisi, çiftin beni de saran mutluluğu ve tüm bunların yarattığı sinerji gerçekten büyüktü. Etkilenmiştim ve fotoğraf alanında kendime yeni bir yol çiziyor olduğumun farkına varmaya başlamıştım.

İşte şimdi, burada size bu hikayeyi anlatıyor, aynı heyecanı ve işime olan sevgimi hissedebiliyorum. Bu benim için büyük bir şans ve mutluluk.

Bir itiraf daha;

Çok şanslıyım ki şuana kadar düğün fotoğraflarını çektiğim; düğün hikayelerini yansıttığım tüm çiftlerle müthiş bir sinerji yakalayabildik ve ortak paydada buluşabildik. Bu sinerjiyi yaratan en önemli faktörlerden birisi; elbette; fotoğrafa ve fotoğraf sanatına duyduğumuz saygı, yapılan işe verdiğimiz önem ve en özeli arayışımız.

Ortaya çıkan en güzel sonuç ise onları yansıtan ve mutlu eden fotoğraflar, karşılıklı saygı ile gelişen sevgiler, arkadaşlıklar…

Sevgiye dair fotoğrafları severek çekmeye devam edeceğim. Umarım sizinle de bir şekilde karşılaşırız ve en mutlu anlarınıza dahil olma ve onları en özel, güzel şekliyle yansıtabilme şansım olur.
Görüşmek üzere…

 

İLETİŞİM   |   HAKKIMDA   |   GALERİLER   |   YORUMLAR

Leave a reply

Your email address will not be published.